Öne Çıkanlar

KOKUDAN DEĞİL, KAYITSIZLIKTAN BOĞULUYORUZ!

Trabzon’da bir süredir kokarca böceği her yeri sarmış durumda.Evlerde, bahçelerde, tarlalarda…Halk nefes alamazken, mecliste konu hâlâ “Bu böceği kim gönderdi?” tartışmasına sıkışmış durumda.Oysa asıl mesele bu değil.Bu böcek neden bu kadar hızlı yayıldı?Neden bu kadar savunmasız kaldık?Tarımı, doğayı, yaşam alanlarımızı tehdit eden bu istilacı türle nasıl mücadele edeceğiz?Sorulması gereken...

Daha fazla oku...

BİR ZAMANLAR BİR PARTİ VARDI!..

Bir dönem o parti, siyaset tabelasından fazlasıydı.Bir fikri, bir ideali, bir ülke hayalini taşırdı omuzlarında. İnsanlar, o partide makam aramak için değil; bir davaya omuz vermek için bulunurdu. Bir inancın, bir idealin, bir ülke tasavvurunun etrafında toplanılırdı. “Biz” kelimesi samimiydi, çünkü ortak bir hedefe, ortak bir vicdana işaret ederdi....

Daha fazla oku...

Hakikatin Sosyal Medyada Kayboluşu…

“Paylaşmanın bu kadar kolay olduğu yerde, hissetmenin bu kadar zor olması tesadüf mü?”“Bir tuşla görünür olduk; ama görünmez hale gelen duygularımız ne olacak?”Artık herkesin elinde bir kamera, yüzünde sahtelik var. Gerçek, yaşanmak yerine kurgulanıyor; dolayısıyla hisler anlamını yitiriyor. İnsanlar mutlu görünmeyi, mutlu olmaya tercih ediyor. Kalbimizde sakladığımız duygular, şimdi...

Daha fazla oku...

BİR BÜYÜK FELAKETİN ADI: SESSİZLİK!

Her çağın bir vicdan sınavı vardır. Bizim çağımızın sınavı ise Filistin’dir.Bugün orada yaşanan bir katliam, bir büyük felaket, bir halkın yok edilmek istenmesidir. Ve ne yazık ki bu felaketin sessiz tanıkları biziz: insanlık.Filistinliler, İsrail'in 14 Mayıs 1948'de tarihi Filistin toprakları üzerinde kurulmasıyla zorunlu göçe ve katliamlara maruz kaldıkları o...

Daha fazla oku...

NEFES İNSANA EN DEĞERLİ HEDİYE…

İnsanoğlu unutmaya meyillidir. En büyük nimetleri bile, sanki hep elimizin altında olacakmış gibi görürüz: Sağlığı, zamanı, sevdiklerimizi… Ve en çok da nefesimizi.Nefes, insanın en sessiz öğretmeni, en değerli hazinesidir. Her nefeste hayatı hisseder, zamanın kıymetini anlar, kayıpların ve kazançların arasındaki ince dengeyi fark ederiz.Günlük yaşam, insanı içine çekerken, acele...

Daha fazla oku...

AYRILIK NEDEN SAHİPSİZ?

Bazı kadın ölümleri aniden gelmez. Ayak sesleri vardır. Birikmiş korkular, defalarca verilmiş ama tutulmamış sözler, uzaklaştırma kararları, telefon ekranında biriken tehdit mesajları, kapı önünde sessizce bekleyen öfke…Ve sonra bir kadın ölür.Çoğu zaman bir sokakta, bazen çocuklarının gözü önünde. Bazen şahit dahi olmadan, bir sessizlikte kaybolur. “Ayrılmak istediği için”, “boşanmak...

Daha fazla oku...

ULVİ BATU’NUN ARDINDAN…

Bazı insanlar kalabalıklarda kaybolmazlar; aksine, kalabalıkları yönlendirirler. Sözlerinden çok, duruşlarıyla tanınırlar. Hayatları boyunca makamların değil, ilkelerin peşinden gider; menfaatin değil, milletin izini sürerler. Ulvi Batu da işte o nadir insanlardan biriydi.Ebedi âleme göç eden Batu, geride sadece bir hayat hikâyesi değil, aynı zamanda bir ülkü mirası, bir şahsiyet dersi...

Daha fazla oku...

NİHAT GENÇ’İN BİZE TUTTUĞU AYNA…

Zaman geçer…Unvanlar silinir, makamlar gömülür.Diplomalar sararır, alkışlar diner, ışıklar söner…Bir duruş kalır ardında bazı insanların. Öyle ki ne mezara sığar ne zamana yenilir isimleri.Bugün Nihat Genç, bir kişiden çok daha fazlası. Bir ismin çok ötesinde bir tavır.Bir vicdan sesi, bir halk çığlığının yazıya dökülmüş hali.Her dönemin adamı olmadı. Her...

Daha fazla oku...

BİZİ BİZ YAPAN ACILAR VE YANLIŞ İNSANLAR!

Bu yazı; en çok kendi geçmişini ve kalbini affetmekte zorlananlara, “Ben bunu nasıl görmedim. Gerçek yüzünü nasıl fark etmedim?” diyenlere ve her kırılmada biraz daha kendine kızanlara.Hayat, herkesi bir biçimde sınıyor.Ama bazıları, o sınavlardan öylesine geçmiyor; o sınavlarla şekillenip, büyüyor, derinleşiyor.Diyeceğim o ki, bazen en büyük yanılgılar, en gerçek...

Daha fazla oku...

İÇERİDE BÜYÜYEN İHANET!..

Casuslar ve hainler devletlerarası ilişkilerin savaş kadar eski bir parçasıdırlar ve istihbarat faaliyetinin temelini oluştururlar.Dış güçlerin en büyük umudu, içeride alkışlanan iş birlikçileri yani hainlerdir.Bir ülkenin diz çöktürülmesi için artık tanklara, uçaklara gerek yok. İçeride konuşlandırılmış kanaat önderleri, sözde gazeteciler, karar vericiler ve suskun bürokratlar yeterlidir. Bilgi sızdırmak, güven...

Daha fazla oku...